Günlük yazmayı geçici bir heves olarak görmüyorum. Yani artık...
Başlarken neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Ne kadar devam edeceğimi de...Şimdi ise, ileride çocuklarımın okuyabileceği, hayatımızda olanlarla ilgili kelimelere dönüşmüş düşüncelerimi görebilecekleri, dolayısıyla beni daha iyi tanıyabilecekleri bir arşiv tuttuğumu düşünüyorum. Benim böyle bir fırsatım olsaydı nasıl olurdu? Yani ben de annem veya babamın yazdıklarını okusaydım. Bazı şeyleri yanlış anladığımı otuz yaşından sonra değil, daha erken öğrenmiş olurdum herhalde. Günlüğüm olmasa da, bizde ileride böyle olacağını sanmıyorum. Çünkü biz konuşuyoruz. Aklımızda soru işareti bırakmamaya çalışıyoruz. Yine de, yazılı birşeyler bırakmak, kanatlı sözlerden daha kalıcı bence. O yüzden, mümkün kılabildiğim sürece, yazmaya devam edeceğim.
Hem gelen yorumlar da işin diğer güzel tarafı.
Yanlız bir problem var...
Şu HTML işini nasıl çözüp, daha neşeli ve iç açıcı bir günlük sayfası yapabilirim onu bilmiyorum işte. Kurcalayacak çok fazla da vakit yok, nerden yardım alabilirim diye araştırıyorum. Pek bir sonuca ulaşamadım. İmdat!
2 yorum:
:)
Ya ciddi bir yardım alacaksın ve bu işten anlayan birini bulacaksın ya da benim gibi kalan 5 dakikanda bir şeyler öğrenmeye çalışacaksın. Çok zor geliyor ama bayağı ilerledim :)
Önemli olan içeriği blogunun, gerisini de uğraşamıyorsan boşver aslında.
Yok ben anlayan birini bulayım Aslı:) Kendi çapımda epey ilerledim ama zorlanıyorum artık, herşeyi uçurmam an meselesi. Neyse, acelesi yok zaten.
Ajandada kayıtlı, birgün yapılacak:))
Yorum Gönder