Çarşamba, Ağustos 08, 2012


Bu yaz bahçeden bol bol biber, domates, patlıcan, nane, maydanoz, erik ve badem yedik.   Su kabakları epey büyüdü ama biz İstanbul'a dönmeden kuruyamayacaklar.  Çocukların kabak boyama projeleri seneye kaldı.  Asmalar üzüm salkımlarıyla doluydu epeydir ama tatlanmak için biraz nazlanıyorlar sanki.  Reyhan ve fesleğen kokuları baş döndürücü.  Bodur elma ağaçlarının üzerleri elma dolu ama henüz tatlarına bakmak için erken.  Beklemek gerek.   Şeftali ağacı ise gururla taşıyor bir tanecik şeftalisini üzerinde.  Yerini sevmedi belki.   Ama kimseyi kırmamak için yine de meyvesini verdi.  Salatalıklar da isteksiz bu yaz.  Geçen sene, ertesi güne büyüyorlar ve çocukların kapışmalarına epey bir dayanıyorlardı.  Havuçlarda fena değiller. Toprak ne şaşırtıcı, ne muhteşem!  Bu yaz annemin bahçesi nefis olmuş, tüm emeklerin karşılığını vermiş, bize de bu rengarenk mücevherlerin tadına bolca bakmak düştü.     


Blogger da epey değişmiş, biraz kurcayayım bakayım.