Perşembe, Ağustos 27, 2009

91.0

Keşfettiğimden beri pek memnun ve mesut dinler oldum bu kanalı. Meğer ne uzun zamandır dinlememişim bu güzel şarkıları..Siyah beyaz tek tabanca TRT yıllarında kulağım alışmış olmalı, şimdi tekrar duyunca hem ne kadar çok şarkı hatırladığıma hem de ne kadar uzun zamandır bunları dinlemediğime şaşırıp kalıyorum! Bir süredir CD topluyordum zaten ama pek pratik olmuyordu. Hem radyoda bir sonraki şarkı hep sürpriz oluyor. Bayıldım..Bayıldım!
Çok küçükken anneannemin, sonradan eskiciyi şenlendiren ve hala verilmelerine müthiş üzüldüğüm pikap ve plakları vardı. Annemin veya dayımın mıydı bilmiyorum ancak anneannemin sabahlıklarından kıyafetler yapıp, bu plaklarla pleybek yapmaya bayılırdım. Taa o zamandan kalma şarkılar çalıyorlar bu kanalda. Geçenlerde çocuklar arabada iken de açıktı kanal ve bir itiraz gelmedi. Güzel..Usul usul dinletmeye devam edebilirim bu durumda.
Teşekkürler Radyo Alaturka..

Salı, Ağustos 18, 2009

Hızzzzz...

Hayat hızlı akıyor..Bir bakıyorum ki çocukların boyları, son attığımız çentikleri geçmişler bile, hem de dörder parmak! Bizimse birkaç yıl önceki fotoğraflarımızla şimdiki görüntülerimiz çok farklı. Hızlı akıyor hayat.
Biraz önce hiç kullanmamayı umarak, sağlık sigortası poliçemizi onayladım. Sadece yatarak tedavi için. En son çocukların doğumlarında vardı sağlık sigortamız. Şimdi yeniden yaptıralım istedik. Hem yılda bir kez çekap da yaptırabilelim diye. Artık evde de, tıpkı ofisteki gibi bir dosyalama sistemi tutturmak lazım. Okuldan gelen yazılar, poliçeler, faturalar, site yönetiminden duyurular, tahliller, doktor kontrolleri, vs, vs..Evde daha çok vakit geçirmeye başladığımdan beri, ne çok evrak olduğunu farkedip şaşırıyorum. Bunları takip etmek, daha önce neydi şimdi nasıl diye incelemek, kaybetmemek de başlı başına bir iş. Düzen gerektiriyor. Hele benim gibi hafızası oldukça kaygan bir kişi, dosyalama olmadan yaşıyamıyor. Sanırım yakında evi de ofise çevireceğim. Ama ofisi de eve çevirip, bilgisayar ve yazıcıların üstüne dantel örtmesem iyi olur tabi..
Hayat hızlı demiştim. Sigorta poliçesindeki teminatları okurken hayatın bir miktar yavaşlaması gerektiğini hissettim. Zira yüklendiğimiz herşey, bizi durdurulması daha da zorlaşan ağır araçlara döndürüyor ve sınırlı zamanımız olduğunu unutuyoruz. Basitliği hatırlamak gerek sıkça.
Daha basit. Daha az. Daha da sade..
Dün NG kanalında Kardelenlerin belgeseli vardı. Ortasında yakaladım, bir dahakine tamamını seyretmek istiyorum. Müthiş bir proje. Yönderlik programından haberdar değildim mesela. Boğazımız düğüm düğüm seyrettik belgeseli. Akıl listeme yazdım. Mutlaka, birşekilde, katkıda bulunacağım.
Okulların açılmasına az kaldı. Bizimki erken açılıyor. Kızımdan daha heyecanlıyım. Yeni okulu benden çok daha olgun ve soğukkanlı karşıladı. Oğlum da artık okul açılsın diye isyan ediyor. Halbuki gün içinde mutlaka arkadaşlarından biri ile oynuyor oluyor, kimse yoksa zaten en iyi oyun arkadaşı (anneannesi) onu hiç yanlız bırakmıyor. Yine de okulu özlemesi çok güzel.
Bu yıl okullarına yakın olacağız. Onlar yol gideceğine biz gidip gelelim dedik. Bakalım nasıl olacak.
Oğlumun soruları epey terletiyor beni bu aralar. Müthiş bir merakı var ve inanılmaz isabetli sorular soruyor. Rakam ve harflere de ilgisi arttı. Hatta, asetat kalemi ile duvarlarına irice bu ilgisini aktarmış geçen gün! Çok da hoşuma gitti yaptıkları ama söylemedim. Odası boyanmadan önce istediği gibi duvarlara yazı yazabileceğini söyledim sadece. Ufak bir ceza da aldı tabii.
Kızım ise beni büyülüyor hergün.
Şimdilik bu kadar sevgili günlükçüm.
Sevidm bunu..Sevgili günlükçüm. Başka bloglarda okumuştum ama kullanmamıştım hiç. Hoşuma gitti.