Aslı'nın Yeri'nde görüp haberdar olduğum Kardeşini Seç çalışmasına, hemen o gün katılmıştım.
İlk iş olarak, Türkiye'nin pek çok yerinden çocukların kabaca bilgilerinin olduğu listelerden bir kardeş seçmek gerekiyordu. Bu seçimi neye göre, nasıl yapayım binlerce çocuk arasından diye epey düşündüm. Sonunda, görmeyi hep istediğim Mardin'den, soyadını son derece mücadeleci bulduğum bir çocuk seçtim. Kızlar için eğitim şartlarının daha zor olması sebebiyle olsa gerek, listelerde genellikle kardeşini bulmayı bekleyen erkek çocuklar vardı. Kız veya erkek olması ise benim için önemli değildi.
Önce bir mektup yazmak gerekiyordu seçilen çocuğa. Ben de yazdım. Kısaca bizden bahsettim. Ne şekilde kendisini bulduğumu anlattım. Bana kendini ve ailesini anlatan bir mektup yazabilirse çok memnun olacaktım. Mektubu postaladım. Üzerinde kendi adresim olan pullu boş bir zarfı göndermeyi ise, herhalde heyecandan olacak unuttum. Böylece, hiç masraf yapmadan bana geriye postalayabilecekti mektubunu. Olmadı.
Mektubumu postaladıktan birkaç gün sonra, telefonda önce babasıyla konuştuğum 11 yaşındaki Mardin'li Mehmet'le, böylece tanışmış oldum. Dört kardeşin en büyüğü Mehmet. İlk konuşmamızda ne söyleyeceğimi bilemedim. Son derece kibar ve siz diye hitap ederek konuştu benimle. Mektubumu almıştı. İyiydi. Bir isteğim var mıydı Mardin'den. Hayır, sadece bana yazmasını bekliyordum merakla. Varsa ailesinin bir resmini koyarsa da sevinirdim.
Sonra, Mehmet'in mektubunu beklemeden bir mektup daha yazdım. Bu kez, içine okuması için bir kitap ve üzerinde adresim olan bir zarf ekledim. Kitabı okuyup özetini gönderdikçe, kendisine yeni kitaplar göndereceğimi, okumanın insanı en çok geliştiren araçlardan olduğunu, büyük bir adam olduğunda aklının en büyük hazinesi olacağını yazdım.
Bugün Mehmet beni aradı babasının iş yerinden. Kitabı almış, annesiyle birlikte (buna çok şaşırdım ve sevindim!) okumaya başlamışlar. Resim kursuna gidiyormuş bu arada. Daha önce de Halk Eğitim'in bilgisayar kursuna gitmiş. Ama şimdi kurs bitmiş. Acaba birgün bize de yaptığı resimlerden gönderir misin dedim. Sessiz kaldı. Belki de beğenilmeyeceğini düşündü. Konuşmasının bazı yerlerini anlamakta güçlük çektim. İstanbul depreminde orda mıydınız dedi korkmuş bir şekilde. Evet dedim. Burdaydık. O da, o sırada tüm kardeşleriyle burdaymış ve çok korkmuş. İstanbul isminden çok ürküyor şimdi. Gelmek istemiyor.
Bana mektup yazmış ama henüz ulaşmadı. Merakla bekliyorum. Başka neler yapabilirim diye de sürekli düşünüyorum...
15 yorum:
Ben ancak yarın postalayabileceğim mektubumu Elif kızıma.
Çok geciktim çoook.
günaydın annelog,
benim ne zamandır düşündüğümü,sen başlamışsın.çok güzel ve hayırlı birşey bravo sana.bende uzun zamandan beri ilayda yaşlarında birini arıyorum ama bir türlü bulamıyorum.ilayda iletişime geçsin istiyorum.
ayşen
Aslı Merhaba, tekrar teşekkürler haberdar ettiğin için:)
Ayşen Ablacım, bahsettiğim sitede kayıtlı arkadaşını/ablasını bekleyen pek çok çocuk var. Türkiye'nin heryerinden. Bakmanda fayda var. Sevgiler:)
canım onların hepsini baktım ama yaşları büyük.bugün tekrar kontrol edeceğim belki yeni gelenler olmuştur.
Günaydın Bayanlar,
Bilgilendirdiğin için sağol annelog, siteye şöyle bir baktım. Akşam Pınar ile birlikte bir çocuk seçip bizde başlayalım bu işe. Bu arada Ayşenciğim bende Van' da Dumlupınar ilköğretim okulu aracılığı ile bir kız çocuğuna yardım etmeye başlamıştım. Benimki maddi yardım, ana sınıfı öğrencisi, ufak yaşta bir çocuğa yardım etmek istiyorsan ve bu sitede bulamazsan okulun müdürü ile görüşüp bir çocuk ismi alabiliriz.
Bu siteyi bende bloğumda yayınlayayım.
Neşeli
Neşelicim, yaptığın çok güzel. İlerde ben de maddi olarak destek vermek istiyorum birkaç öğrenciye. O kadar çok ihtiyacı olan çocuk var ki...
Ayşen Ablacım, İlayda seneye ilkokulda olacak, yani 7 veya 8 yaşındaki bir çocukla da arkadaş olabilir bence. Çocuklarımızı da bu işe dahil etmek onlara da çok şey katacaktır mutlaka.
neşelicim teşekkürler,dumlupınar şu geçen sene yardım gönderdiğimiz yer değilmi?evet orasıda olabilir.
annelog ben birazda ilayda için istiyorum uzaklarda bir arkadaşının olması ve ona yardımda bulunmasını,eşyalarını,kitaplarını onunlan paylaşmasını,onunlan mektuplaşmasını.yardımın haricindede onun şartları ile kendi şartlarını karşılaştırıp, büyüdüğü zaman daha ılımlı birisi olmasını.
yazık ya. demekki konuşacak bişey bulamadı istanbul depremini soruyo:))) aman be. güldüğüme bakmayın. buruk oldu içim.
nimet
Ayşen Abla, mutlaka yap bence de.
Nimet Merhaba:), o kadar korkmuş ki benimle konuşurken bile depremi düşünüyordu hala. Konuşacak birşey dediğin gibi bulamıyordu, çekiniyordu anlaşılan.
Sevgili annelog çok güzel bir şey yapmışsın. Türk insanı aslında ne kadar yardımsever. Dünyada bu kadar duygusal ve yardımı seven bir millet yok zannediyorum. Ve en güzel özelliklerimizden biri bu.Umarım gelecek kuşaklarımız da bu güzel özelliğimizi sürdürür tabi bizim bu konuda ipleri elimizden bırakmamamız gerekiyor.Onlara da aktarmayı bilmeliyiz.
Bu arada beni link vermişsin çok teşekkür ederim buna çok sevindim. Sevgiyle kal...
Zeyno Merhaba:) Umarım birilerinin hayatında bir fark yaratabilirim. Başkası için görünse de özde kendim için yapıyorum bunu. Gücümün yettiğini yapıyor olabilmek istiyorum. Yurtdışından bir arkadaşım her yıl Ukrayna'daki kimsesiz çocukları ziyaret ediyor, onlar için yardım topluyor. Kendisi de 3 çocuk babası hem de. Benim yaptığım oturduğum yerden iki satır yazmak. Ama bir yerlerden de başlamak gerekiyor.
Alya-m Merhaba:)Söylediğinin aynısını ben de hissettim ve bunun başka türlü olması gerektiğini düşünüp başka alanlara da bakmamın beni zenginleştireceğini düşündüm. Pişman olmadım.
ne gusel yeni kardesin hayirli ugurlu olsun,kitap okumaya yonlendirmen de cok gusel bisi seni tebrik ediyorum boyle gusel birsey yaptigin icin
Mom çok teşekkür ederim, nasıl gelişecek merak ediyorum:)
Ben nihayet bugün mektubu postaladım. :)
Umarım cevabı da kısa sürede gelir Aslı:)
Yorum Gönder