Perşembe, Şubat 25, 2010

Erken Ergen

Ergenlik nedir ne değildir diye kafa yoruyorum bu aralar. Ben ve yaşıtlarımın daha önce geçtiği ama haritası çıkarılmamış bir dönem benim için ergenlik. Geriye dönüp bakınca ve bu konuda kitaplar okudukça, nasıl olmuş da yetişkinliğe en az zararla(?) ulaşabilmişim şaşıyorum..Bu konuda okumayı bıraksam mı diye de ciddi ciddi düşünüyorum..Şey gibi..Hani şu aralar hepimizde bir haberleri izlememe dinlememe sendromu var ya, onun gibi..Dinledikçe endişeleniyoruz hatta akıl sağlığımız tehlikeye giriyor ya, ergenlikle ilgili de aynı hisler var içimde. Çok mu ağır oldu bu benzetme? Belki..10 yaş ergenlik için erken bir yaş, ön ergenlik deniyor. Ama ileride olabileceklerin ufak sinyallerini veriyor yine de. Anne baba için de prova dönemi, sabır sınama ve katsayı yükseltme antremanı dönemi galiba.
Ülkede olup bitenler bir yandan tepemizde kocaman soru işaretler ile dolaşmamızı sağlarken, bir yandan da hayat devam ediyor.
Tüm radyoları, televizyonları, kitapları, gazeteleri, dergileri, interneti elimizin tersiyle bir kenara itseydik, daha mı güzel olurdu herşey? Gelecekle ilgili endişeler azalır mıydı? Matrix'de ispiyoncu karakterin dediği gibi, cehalet mutluluk mudur?
Uyumak istiyorum..

3 yorum:

asliberry dedi ki...

Aynı ruh durumu içindeyim. Ben yaklaşık 1 yıl önce gazete okumayı tamamen bıraktım. Mehmet soruyor, ben dünyadan bihaber. Ulan ülke yıkılıyor sen ağır bir uykudasın diyor. İnternet iyi bir şey, sadece seçtiklerimi okuyorum. Yaman'ın doğumundan sonra doğru düzgün film izleyememiştim. Bu 6 yılda kaçırdığım kayda değer filmleri belirlemek için, Fatih Özgüven'in Radikal'deki sinema yazılarını 2009'dan geriye okuyorum. Pınar Öğünç'ün röportajlarını okuyorum, Çocuk Gelişimi ile ilgili makaleler okuyorum. Hiç olmadı kitap okuyorum. Ülkedeki hiçbir medya kanalına güvenmiyorum. Tarafsız bir medya olduğuna inanmıyorum. Yarattıkları korku cumhuriyeti muhabbetlerinden sıtkım sıyrıldı.

asliberry dedi ki...

Bu arada ciddi bir biçimde seçtiğin her şey yaşadıklarına etki ediyor.

CRESCENT dedi ki...

Hoşgeldin:)