Pazartesi, Mart 19, 2007

İstanbul Turları #2

Bu Pazar yine sabah erkenden attık kendimizi yollara. Sahilde, arada bir kapasa da yine de güneşli denebilecek bir günde, arkadaşlarımızla nefis bir Pazar kahvaltısı yaptık önce. Rezervasyon yaptırmamıza rağmen listesinde görünmediğimiz mekanın pişkinliğine fazla da sinirlenmemeye çalışarak, ani bir manevrayla, hemen yan taraftaki kahvaltıcıya geçiverdik. Kızların keyfine diyecek yoktu doğrusu. Oğluşumla kucak kucağa kahvaltı yaptıktan sonra babamız nöbeti devraldı benden. Küçük oyun parkında ablalarıyla ve diğer çocuklarla oynamaktan müthiş keyif aldı ve hiç tanımadığı çocuklarla oyuna kuruldu hemen. Benim bildiğim erkek çocukları oraya buraya tırmanır, atlar zıplar. Kızlar daha narindir. Yok ama gerçek öyle değil..Bizim kızlar ufacık oyun alanının altını üstüne getirdiler. Hem bu oyun alanları artık boylarına poslarına küçük de gelmesine rağmen, alabildiğine eğlendiler. Arada bir ufak kazalar da olmadı değil tabii. Neyse ki bu konularda hafızaları pek iyi değil, çabucacık unutup tekrar oyuna dalabiliyorlar. Öğlen vakitlerinin sonlarına doğru istemeyerek de olsa, buluşmaları tekrarlamak üzere sözleşip dağıldık. Tam da oğluşun uyku vakti geldiği ve eve dönsek yolda kısacık uyumuş olacağı için uzun bir yola gitmeyi gözümüz kesti ve atladık İstanbul Modern'e gittik. Tophane'deki eski antrepoların arasındaki bu bina hepimizi heyecanlandırdı açıkçası. Farklı anlamlarda ama. Mesela oğluşum geniş sergi alanını görünce "Hadi koşalım!!" dedi sürekli. Kızım ise "Benim de sergime gelir misiniz?" dedi bize. Eşim siyah beyaz fotoğraflara meraklıdır. Tam da ona göre olan Magnum ajansının düzenlediği Türkiye resimleri sergisi, Süreli Sergi Salonu dedikleri alanda ve onaltı tane LCD ekranda gösterimde idi. Benimse ilgimi en çok kitaplardan yapılmış yapay tavan çekti. Altına yürümek masal dünyasında bir gezinti gibiydi ve her basit ama parlak fikir gibi beni büyüledi.
Bilet fiyatları da tahminimden uygundu. Bir de girişte 3 ytl'ye bir telefon kiralıyorsunuz. Multimedya turu dedikleri, tüm sanatçılar ve eserleri hakkında az ama öz bilgiler alabileceğiniz yazıları, telefonun ekranından seçiyor, aynı anda dolaşırken de dinleyebiliyorsunuz. Müthiş faydalı. Hem fotoğraf sergisini , hem de kalıcı resim sergisini eşimle nöbetleşe gezdiğimiz ve müze saat altıya çeyrek kala kapandığı için her bir sanatçı ile ilgili bilgileri dinleyemedik ve müzedeki tüm çalışmaları inceleyemedik ama yine de hepimiz keyif aldık bu turdan.
İki kat arasında biraz soluklanmak için (mekanın çok büyük olmasından değil, oğluşumla attığımız turlardan bir miktar yorulduk tabii) nefis manzaralı kafesinde harika kahve ve pasta keyfi yaptık. Mümkünse güzel havada ve haftaiçi gelinip, dışarıdaki oturma alanında yapılmalı bu keyif. Hatıra eşyalar pahalıydı ama. Ufak bir bloknot ve dolap üstü mıknatısı alabildik sadece.
Müzenin hemen girişinde çocukların özgürce resim yapabileceği özel bir alan var. Kalem ve kağıt bolca mevcut. Bizimkiler üst kata çıktığımızda bu odada kalmayı tercih ettiler. Anladığım kadarıyla doğum günü partileri de yapılıyor burada ve müzeye özgü etkinliklerle renkli ve farklı anlar yaşatılıyor çocuklara. Farklı olduğu kesin. Ancak çok heveslendirici bulmadım ama mesela sınıfça gelinip de partiye gerek olmadan da yapabilecekleri etkinliklerdir bunlar diye düşünüyorum. Bizim okula bir ara önereyim bunu. Belki müze ile görüşüp, böyle bir etkinlik ayarlanabilir çocuklar için.
Bu arada, kalıcı sergideki onca yaştaki enfes resimlere yakından bakmak kesinlikle heyecan vericiydi. Şaşırtıcı idi. Zamanımız tamamı için yetmedi ama aklımızda çok hoş anlar kaldı dünden. Yine gitmek gerek. Ama gelecek sefere biraz daha vakit ayırabilmek lazım.
Evimize vardığımızda hepimiz oldukça yorgunduk. Oğlum ilk bulduğu yere (ki eve girer girmez karşısına çıkan ilk halının üzeri oluyor bu) boylu boyunca yatıverdi ve iyi geceler dedi. Kızımda yattıktan onbeş saniye sonra uykuya daldı. Biz de, son bir gayret Ölü Gelin animasyon filmini seyrettik.
Yeni bir hafta ve işler yoğun. Ben hazırım..

22 yorum:

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Çok güzel ve faydalı bir haftasonu olmuş. Bir de eve dönünce çocuklar hemencecik uyuyorlar ya. Ben ona bayılıyorum:)

BoriPori dedi ki...

çok güzel be arkadaşım, ne iyi etmişsiniz.. ahh ahhh birlikte olmak vardı, bak nasıl katardık ortalığı birbirine:)

CRESCENT dedi ki...

Güzel bir gün olmuş,İstanbul Modern hakkında da fikir sahibi oldum sayende :)

blacklebron dedi ki...

Ne demişler kıvrıl ama kırılma (:
Kahvaltı olayından iyi kıvrılmışsınız ..
İstanbul Modern'i biçok kez duymama rağmen Bursa'da ikamet etmemden dolayı gidemedim ):
Ama oğluşunus ve kıslayınıs eğlendiyse gerisi pek de önemli deil (:
sevgiler;blacklebron

Annelog Atölye dedi ki...

Uyumak ne kelime sızdılar Fikriminincegülü:)

Gideriz birlikte de Ebruş:) Dördü birarada düşünemiyorum sergi ortamını:))

Gidin mutlaka Crescent:)

Evet çok eğlendiler Lebron:) Biz buradayız ama halagitmediğimiz pek çoook yer var. Ufak ufak gitmeye çalışıyoruz:)

Bir Derin Masalı dedi ki...

Ah ah!! Küçük kızımız yüzünden hiç bir yere gidemiyoruz ki...yi yapmışsınız valla... Çocuklara da yararlı... Boş aktivitelerden kurtarma operasyonu gibi sanki :) Bakalım bugün yarın annemler gelicek. Kızı onlara satıp gidebiliriz belki...

Annelog Atölye dedi ki...

Merhaba Hande, sizin ufaklık henüz çok ufak olsa da götürebilirsiniz, etrafa bakınır, siz de nöbetleşirsiniz. Anneler bu gibi durumlarda sağolsunlar çok yardımcılar, kızın olmadan gitmek de çok hoş bir kaçamak olur eminim:)

Bir Derin Masalı dedi ki...

Eşimle başbaşa kalmak için ne komikler yaptığımızı bir görsen :)
Her yere cimcimeyle gidiyoruz zaten. Bu da kaçamak olsun... Gitmek istediğimiz o kadar çok yer var ki... Bakalım nasıl karar vericez. Market Alışverişi bile lüks oldu, internetten sipariş veriyoruz o derece yani... Bırakabileceğimiz kimse olmayınca çok zor...

Bir Derin Masalı dedi ki...

Konuyla bir ilgisi yok ama blogumdaki "zaman, Derin ve ben" yazımı okuyup iç ferahlatıcı çözümler verebilir misin bana....Ya da siz nasıl hallettiniz bu bakıcı, yuva meselelerini...Deneyimlerin benim için çok çok önemli.Teşekkürler şimdiden...Küçükleri öp benim için...Çok güzel bir yaştalar...Darısı bizim başımıza :)

Zehra dedi ki...

efendim ben gelmiş bulunmaktayım sevgili annelogcum :D eski enerjim olmasada :P bir merhaba diyim dedim ama bir baktım ki iyi bir hafta sonu gezisi olmuş :)) sanki bende gezmiş kadar olduym :)))

ben iyi akşamlar diler önümdeki bissürü evrakları toparlamak için izin isterim :P ve sizi ve ufacıklarımı öperim :))

Annelog Atölye dedi ki...

Tekrar Merhaba Hande, biraz uzun oldu ama yazdım:)

Merhaba Zehra, çok yoğunsun anlaşılan, kolay gelsin, işlerin çabucak bitsiiin:)

Age35 dedi ki...

Annelogcum bende uzun zamandır İstanbul Modern e gitmek istiyorum..demek gitmeye değer..

sevil dedi ki...

oy oy oy ne guzel gezmissiniz hem eylence hem kultur hepsi bir arada tabi ben bunları okuyana kadar diger hafta onu geldi bile.

zeyno dedi ki...

Aynı şekilde ben de okuyana dek yeni hafta sonu geldi Annelogcum, yine yetişememe, vakitsizlik sendromu başımda.Ama siz ne güzel bir gün geçirmişsiniz böyle, çocukların heöencecik uyuması da cabası:) benimkilerde durum tam tersi, sanki yeniden şarj oluyorlar ve uyumak bilmiyorlar....

Annelog Atölye dedi ki...

Bence değer Agecim:)

Öyle yoğun ki iş Sevil, ben de başka yazacaklarım vardı yazamadan hafta bitti:)

Ciddi mi Zeyno?:))O zaman fazla yormadan gezmeleri lazım, dinamo gibiler desene, çalıştıkça şarj oluyorlar:)

Zehra dedi ki...

bennnnnnnnnnn geldimmmmmmm :)) yineeeee :P sana ve ailene çoook güzel bir hafta sonu (bol eğlenceli ve mutlu olsun lütfen :)) ) diledim ve gitmeden seni ve ufacıklarımıı kocaman öptüm :)))))

KUGUU dedi ki...

Oglushun buldugu ilk yere yani haliya kivrilip iyi geceler demesine bayildim ben:)))
Birde o kitaplardan tavani merak ettm simdi?

iremmm dedi ki...

guzel guzel gezilmiss,oohh...ölu gelin mukemmel bir film...tim burton'ın filmleri harika oluyor.anne olmak cocuk filmleri izlemeye engel olmuyoor :)
bir tim burton filmi olan'CHARLİE'NİN ÇİKOLATA FABRİKASİ siddetle tavsiyedirrr
öpüldünn...

Nilüfer dedi ki...

İmrendim, bugün eşimi oraya gitmeye ikna edebilsem güzel olurdu ama biraz rahatsız biz evdeyiz demektir.
Bizim minik, arabada uyuyor, eve koyarken de uyanıp oturuyor malesef...
Sevgiler...

nimetin.blogspot.com dedi ki...

sizin bu kahvaltı toplantılarınıza çok özeniyorum:) İşte istanbulun o güzelliği var gez gez bitmiyor:) Ankaram Ankaram güzel Ankaramda yok bişey:))

nimet

Annelog Atölye dedi ki...

Günaydın Zehra:))Çok teşekkürler, yorucu ama güzel bir haftasonu geçirdik, senin nasıldı? Ufacıklar da gayet iyiler bu arada:)

Çok komikti Kuğu, yüzükoyun yattı ve iyi geceleeeeer dedi:)) Kitaptan tavanın resmini çekecektim ama etrafta pekçok görevli vardı, izin almak da bak şimdi aklıma geldi. Müsade isteyip fotoğrafını çekebilirdim. Ufacıklarla koşuştururken aklıma gelmedi:) Anlatmaya çalışayım. Tavandan sarkan uzun ipler düşün. Başının iki üç karış kadar üzerine denk gelecek şekilde, herbir ipin ucunda, yatay duruyor ve ip ortasından geçiyor şekilde, eski birer kitap asılı. Genişçe bir alan aynı hizade asılı dokunabildiğin, isimlerini yazarlarını okuyabildiğin eski mi eski kitaplarla kaplı. Benim çok hoşuma gitti:)

Annelog Atölye dedi ki...

Merhaba İremmm:) Çikolata Fabrikasını da seyrettik. Ben beğendim ve canım şiddetle çikolata istedi ama kızım iki yıl önce seyretmişti ve hala korkarak bahsediyor filmden:(

Başka bir haftasonu deneyin mutlaka derim Nilüfer. Biraz kalabalık oluyor tabii, sabah erken saatler sizin minikle biraz daha rahat olabilir.

Ah Nimet, oldukça renkli bir şehir burası da, hani Ankara'nın düzeni ve güvenliği yok mesela. Ama dediğin gibi gezecek görecek çoook yer var vurda. Biz nispeten şehir dışında kalıyoruz da rahat nefes alıyoruz. Ama daha merkezi yerlerde hayat çok karmaşık. Bakalım ileride nerelere savruluruz zaman gösterecek. Ayrıca belli mi olur, belkiileride birgün burda birlikte kahvaltı yapma şansımız olur. Belli mi olur değil mi?:)