Salı, Ekim 02, 2007

Antibes, Cannes ve Monaco

İçimden yazmak gelmedi nedense. O yüzden bir süredir ilham perisi gelsin diye bekliyordum sanırım. Hala da geldiğini söyleyemem ama en azından kendi kendime bak hala yazmadın diye söylenmeyi bırakmak istiyorum. Bir kere nefis bir tatil oldu benim için. Geçen hafta değil ondan önceki hafta, yolculuğa çıkmadan önce iki günüm vardı. Oğluşun uyku saatlerine denk getirip, hem uzun zamandır gitmek istediğim İkea ziyaretimi yaptım hem de sinemaya gittim. Kalan zamanlarda kızımı karşıladım okul dönüşü ve bol bol oğluşumu mıncıkladım, onun istediği şekilde oyun oynadım. Biryerlere yetişme telaşı olmadan, koşturmadan, saate bakmadan doyasıya iki gün geçirmek bünyeme ilaç gibi geldi. Ama asıl ilaç, elimde harita ve tren tarifesi ve çantamda kameram, suyum, mutlaka kuru siyah üzüm ve cevizlerimle, ilk kez gittiğim sokaklarda dolaşmak ve bir sonraki dönemeçte ne göreceğimi bilmeden yorgunluktan bayılıncaya kadar yürümek oldu. Bol bol fotoğraf çektim. Aşağıda birkaç tanesini ekleyip ufak notlar aldım. İnsanın herşeyden, ama herşeyden uzaklaşmasının nasıl birşey olduğunu unutmuşum. Hatırladım. İki sahne beynime kazındı bu üç günde. Çünkü her ikisinde de, tıpkı suyun üzerinde yatar durumda kendini denizin hareketlerine bırakmak gibi, kulakların yarı suda olduğu için de sesleri de belli belirsiz veya suyun içinden kırıldığı şekliyle duymak gibiydi. İlki, Monaco'daki Oşinografi müzesinin içindeki dev tankın karşısında oturduğum anlardı. Çeşitli köpekbalıkları, ton balıkları ve adını bilmediğim daha bir sürü balığın dolaştığı resif akvaryumunun karşısında nefesim kesildi. Oturduğum yerden aşağıdaki resmi çektim. Ve uzunca süre de yerimden kalkamadım. İnsanı ağlatacak kadar güzeldi gördüklerim. Gözlerimin bana gösterdiklerine inanamadım. Gerçekten unutulmazdı.Diğer sahne ise, döneceğimiz gün Monaco'daki kafelerden birinde ayaklarımı uzatıp başımı arkaya attığım ve bulutların geçişini izlediğim andı. Herhangi bir gökyüzü ve herhangi bir kafe olabilirdi. Yine o hafiflik hissi, sanki havada yüzermişim gibi ve sanırım bir nötr olma durumu idi yaşadığım. Aklıma kazındı bu an. Böyle bir anı yaşamayalı uzun zaman olmuş demek ki. Bu kadar etkilendiğime göre..

Neyse, gelelim resimlere.

Cannes'da trenden inip, gardan çıktıktan sonra ilk gördüğüm bu ilginç saat oldu.

Sonra Cannes sahiline yürüdüm, hala birsürü insanın güneşlendiği upuzun kumsalın kenarında oturup dinlenen insanlardan oldum bir süre. Ayaklarımı uzattım, yolda bulduğum son derece şık ama bir o kadar da pahalı bir çikolata dükkanından aldığım minik bir kutu çikolatayı yedim. Uzun uzun etrafı seyrettim. Dinlenmekten yorulunca kalktım.
Film festivalinin yapıldığı büyük oditoryumun hemen önünde isteyen Brad Pitt ile fotoğraf bile çektirebiliyordu. Japon bayan turist grubunun hemen her üyesi Angelina'nın yerine geçip poz verdi.
Antibes sahilleri.. Cote D'azur diyorlar bu upuzun sahillere. Tren yolu hemen yanından gidiyor ve yol boyu deniz manzarası eşliğinde yolculuk ediliyor.
Antibes sokaklarından bir şapkacı,içeri de girseydim keşke.
Yine Antibes sokaklarında bir zeytinden elde edilebilecek her türlü ürünün satıldığı bir dükkan. Bir de çeşit çeşit kokuların, losyonların, kremlerin, mum ve sabunların satıldığı, harika kokan dükkanlar vardı ki, mümkün olsa da koku da fotoğraflardan yayılabilse. Lavantalı ürünler başta olmak üzere, güzel kokabilecek herşeyli sabun ve krem yapmışlar Fransızlar. Monaco'daki Boat Show'un bir kısmının tepeden görüntüsü..

Monaco Oşinografi müzesi muhteşemdi. Jak Kusto ve ekibinin çalışmalarından yola çıkarak kurulmuş müze.
Anlatılabilecekler ve resimler bu kadar değil elbet. Ama ufak bir özet diyelim. Sonuçta, uzun uzun yürüdüğüm, yorulunca oturup dinlenince kalktığım, akşamları eşimle paylaştığım nefis bir gezi oldu bu. Çocuklarım da rahat geçirmişler bu günleri çok şükür ki. Başarılı bir deneme oldu kısaca. Ruhu biraz dinlendirmenin faydası büyük. Umarım yine yapabiliriz böyle bir kaçamak. Bir sonrakine kadar resimler ve akılda kalanlarla idare edeceğiz artık.

22 yorum:

Adsız dedi ki...

Ah ne iyi yapmışsınız.Ne güzel vakit geçirmişsin. Biz henüz başbaşa bir tatil yapma girişiminde bulunamadık. Böylesi de güzel ama senin dediğin gibi insanın ruhunu dinlendirmeye ihtiyacı oluyor.

Unknown dedi ki...

Öyle güzel anlatmışsın ki sanki yanında gezen gölge benmişim gibi geldi ne hoşşş...ruhuma inan iyi geldi,devamınıda yaz en yakın zamanda..

[ fiкяiмiи iиcє güℓü ] dedi ki...

Herşeyden, hatta kendinden bile kaçıp, bulutların dansını seyrederken hafiflemek... İşte bunu yapmalı arada. Yapmalı ki ruh dinlenip kendine gelsin... Hoşgeldin. Çok güzel bir gezi olmuş. Çok sevindim Annelogcuum.:))

Emre dedi ki...

Hoşgeldin, sürekli bakıyordum yokluğunda bloguna, dedim içimden kaldı oralarda dönmeyecek sanırım, çok güzel yerler gezmişsin analtımında çok hoş ordaymışım gibi hissettim kendimi birden, ayrıntılı yazılarınıda bekliyorum, öptüm. Bide bende ruhumu dinlendirmek istiyorum çok.

CRESCENT dedi ki...

Hoşgeldin, çok güzel resimler bunlar, anlatımınla daha bir canlanmış sanki.Güzel günler geçirmişsin, senin adına sevindim :)

karamelize dedi ki...

annelog, ben de bu yazıyı bekliyordum.. gittiğin yerler müthiş, ama hissettiğin duygularla yaşadığım empati çok daha müthiş!! hemen eve dönme derdi olmadan, saat kavramının önemsizleştiği, dediğin gibi köşeyi dönünce önüne ne çıkacağını bilmeden kendini hayata bırakmak, ne güzel bir duygu..okurken, yaşadım bi anlık..
ve bir ara yapmalı dedim ben de...
size de darısı yenilerinin başına diyelim... bu arada çocuklar rahat durmuş mu? ilk kez mi ikisini birden bıraktın?

Bebekhikayesi dedi ki...

Çok güzel çok, çok sevindim senin için böyle zevkli ve güzel geçmesine. Çocuklar için de sorun olmamis ne rahatlatici. İnsallah boyle kacamak firsatlari hep cikar...
Sevgiler

Annelog Atölye dedi ki...

İleride deneyin derim Adacım:)

İyi gelmesine sevindim Elçin, arada ben de resimlere bakıp gülümsüyor, iyi hissediyorum:)

Teşekkürler Fikriminincegülücüm, hafiflemek arada mutlaka hatırlanmalı:)

Annelog Atölye dedi ki...

Teşekkürler Emrecim, evet çok güzeldi ama evimi de çok özledim:) Mutlaka zaman ayarla kendine, kaçççç:))

Çok teşekkürler Crescentcım:)

Etkilemesine sevindim Karamelizecim, Tori Amos dinliyorum ben şimdi, çok teşekkürler:))

Yok olmadı Bebek Hikayesi, oğlum gece aramış bir tek, bakıcı abla yanında yatmış, uyumuş tekrar. Sonra da aramamış. Aslında sevinsem mi üzülsem mi bilemedim:))

Yaz dedi ki...

Hoşgeldin annelogcuğum. Bulutların geçişini izlediğin an... Bende istiyorum aynısından. Hiçbirşey düşünmemek ne güzel olurdu bu aralar.

Adsız dedi ki...

Annelog cuğum hoşgeldin, sefalar getirdin, çok özlettin. Resimler harika... Güzel bir gezi olmuş
belli.Öpüyorum canım.

Not: Beni ararsan bulamazsın yeni adresime taşındım canım. Sen de bağlantı adresimi değiştirebilrsen çok sevinirim.
www.lezzetaski.com

Kuaybe dedi ki...

Hoşgeldin Annelogcum..

Yazından süzen dinginlik benim de ruhuma sindi.. Paylaşım için teşekkürler..

Annelog Atölye dedi ki...

:)Koşuşturma içinde kısacık bir an bile olsa duraklamak, hareketsiz kalmak ve sindirmek çok güzeldi Yaz. Hoşbulduk:)

Teşekkürler Hande, düzelteyim. Evet çok güzeldi, senin üzüm gözlü neler yapıyor ilk fırsatta bakayım:)

Hoşbulduk Kuaybecim, öp Yusuf'u benim için, elektronik canavarı:))

nimetin.blogspot.com dedi ki...

ne şanslısın be:)) bak bizde saçı kestirdim yok oraya gittim sunu yaptım diye mevzu yaratıyoruz. hatun gezmiş dolaşmış dünyayı yazasım yoktu diyor:))))))

nimet

Annelog Atölye dedi ki...

:))) Yok yok gerçekten keyfim yoktu, ama yazınca ve yorumları okuyunca açıldım kendime geldim:))
En bi güzel de bizim ülkemiz bu arada Nimetçim de, daha burda da görülecek bir sürü yer var. Vakit ve de nakit lazım:)

KUGUU dedi ki...

Ohh ne guzel gecmis ANNELOGcugum, cok sevindim. Hosgeldin canim.... Artik lutfen sen de arayi acma(imza suclu ben:))

ibeking dedi ki...

http://www.ibatoys.com/products/?sayfa=ürünler&altsayfa=1&zoom=1


selam..seksekli halıyla hala ilgileniyosan burada var. sevgiler

Annelog Atölye dedi ki...

Teşekkürler Kuğucum, bu işlerle nasıl olacak bilmiyorum ama denerim:)

Teşekkürler İbekçim, hemen baktım:)

EBRU dedi ki...

Ne kadar güzel bir tatil geçirmişsiniz. Hoşgeldin. Sizler için çok iyi olmuş. Resimler de ayrıca harika. Vallahi özendim. Sevgiler....

Annelog Atölye dedi ki...

Teşekkürler Ebrucum:)

gulece dedi ki...

cok imrendim:) saka bir yana,o ruh dinlenmesi denilen seye nasil ihtiyacim var benim de.tatil yapmiyor degiliz ama sorumluluklarimizi da beraber goturdugumuz surece ustune ekleyip donuyorum hep ama hep..senin adina sevindim,ve sonrasinda cocuklarin da mutlu olmasina.

Annelog Atölye dedi ki...

Haklısın Gülececim, zaman zaman şarj olmak gerekiyor, daha iyi olabilmek için. Biraz uzaklaşmayı ayarayabilmeni dilerim senin de.