Cuma, Haziran 09, 2006

Giderayak Ekmek Yapımı

Cumaları temizlik günüdür bizde. Bir de artık beyaz ekmek günü. Çünkü bütün hafta boyunca, kepekli ve tahıllı ekmek yaparak herkesi, bildiğimiz beyaz ekmeğe hasret bırakıyorum. Ama Cuma günü çoğunluğun talebi ile beyaz ekmek pişiriyorum. Tabii herşeyi makina yaptığı için, ben yapıyorum demek ne kadar doğrudur bilemiyorum.
Neyse...
Dün akşam saat dokuzda sızıp kalınca ekmek de yapamadım. İşe gitmeden yaklaşık dört dakika önce aklıma geldi ve sevgili Binnur'un Mis Kokulu Ekmekler'inden deneyip Cumaları sürekli yapmaya başladığım klasik beyaz ekmeğin malzemelerini ölçüp makinaya attım (Binnur'un diğer tariflerini de tek tek deniyorum). Sonrada düşündüm. Alet işler el övünür hesabı oluyor ekmeklerim diye. Ama bir yandan da, tam işe gitmek üzereyken, en olmayacak zamanda, ekmek yapabilir olmak teknolojinin nimeti değildir de nedir? Varsın, makina yoğursun, ben de ben yaptım diyeyim. Önceki akşam da çilek reçeli yapmıştım, ikisi birlikte hoş bir ikili olurlar, afiyetle yeriz. Ben de övünürüm.

9 yorum:

Age35 dedi ki...

Annelogcum bende bu ekmeğini evde yapanlar klübüne katılmak istiyorum çok ama mutfağım hayli küçük ve tazgahım hiç müsait değil,sence almaya değer mi yani dolaba çıkarıp koyma ızdırabını düşünmeyim mi?Ne dersin?

Annelog Atölye dedi ki...

Büyük boy bir fritözden azıcık daha büyük Age, ama çok da rahat oluyor. Zaten iyi kabarmış bir somunu 2-3 gün yiyoruz biz. Yani her dakika da kullanılmıyor. Ama alıpta artık kullanmayan arkadaşlarım da var. Ne kadar keyif alacağına bağlı Age'ciğim. Bir de sağlıklı, içinde ne var biliyorsun. Hem de ekmek nasıl olmuş ben yaptım demek kayifli oluyor:))

zeyno dedi ki...

Annelog açıkçası ben de bu makineden alıp almama konusunda kararsızım.dediğin gibi ekmeğimi ben yaptım demek çok güzel ve sağlıklı olduğunu biliyorsun ama bir iki kullanımdan sonra vazgeçer miyim acaba diyorum..

Annelog Atölye dedi ki...

Evet Zeynep var öyle bir tehlike:) Ben de vazgeçerim demiştim kendi kendime ama alıştım, rutin bir iş oldu benim için. Belki kullanmayan bir arkadaşından bir süreliğine ödünç alıp deneyebilirsin diye birşey aklıma geliyor ama...

CRESCENT dedi ki...

Çıtır çıtır,içi pamuk gibi fırın ekmeğinin yerini tutuyor mu mesela? Bir arkadaşım yapıp getirmişti,tamam güzel kabarmış falan da bana tadı amatörce gelmişti,bir taraftan almak istiyorum ,bir taraftan da ortaya çıkan ekmeği ya beğenmezsem diyorum.Seninkinin markası ne?
Şimdi bir de gidip Mis Kokulu Ekmekler'i inceleyeceğim... :)

CRESCENT dedi ki...

Bir soru daha; ekmek yapma makinası ile kek de yapılabiliyormu?

Annelog Atölye dedi ki...

Kek yapıldığını sanmıyorum Crescent. Ama emin de değilim. Bir araştırayım. Binnur daha iyi bilir. Taş fırında pişmiş ekmeğin lezzeti olmuyor ama kendine göre lezzetli bence. Benimki Fakir marka. Gayet güzel ama çok daha basiti iş görür, 12 program var ben şimdiye kadar 1 tanesini kullandım, yeterli oluyor. Bana bizimkiler anneler gününde hediye almışlardı, yoksa ben de almıp almamak konusunda tereddüt yaşardım. Ama kendi adıma, iyi ki almışlar diyorum:)

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Annelog,
teşekkür ederim yazdıklarınla beni çok mutlu ettin. En sevindigim şeylerden biri, birilerinin mutfagında benim verdiğim tariflerle pişmiş güzelliklerin kokusunun yayılması...

Ekmek makinesi ile kek de pişiyor.
HAtta paskalya çöreği de.
Her zaman heryerde tavisyer ettiğim Bath ekmeği (sayfamda sol sütünda seçme on arasında ulaşılabilir) bir paskalya mesela.
REçel bile yapılıyor bu aletle.
Daha önce kek pişirmiştim, arşivlerimde var ama ilk denemelerimden olduğu için ve de makine kitapcıgından alıntı oldugu için onu tavsiye etmeyeyim.
Yakında bir kek yaparım, haber veririm.
Çok sevgiler...

Annelog Atölye dedi ki...

Tamam bekliyorum o zaman Binnur:))