Pazartesi, Mart 27, 2006

Küçük Mavi Balık

Yüzme, sağlık bir yana, güvenlik için bilinmesi, su üstünde kalmaktan öte öğrenilmesi gereken bir spor bence.
Cumartesi günü ilk yüzme dersimize gittik kızımla. Belediyenin spor salonunda sürekli, her yaşa yüzme dersleri var. Bize de çok yakın olduğu için, bu fırsatı değerlendirelim dedik.
Elimizde tahlil kağıtlarımız ve vesikalık resimlerimizle kızımın kaydını yaptırıp, bir önceki dersin bitmesini bekledik bir süre. Küçük yüzündeki korku her halinden belliydi. Bir iki kez geri dönelim, yarın geliriz diye deneme yaptıktan sonra, kararlılığımı görüp vazgeçti. Sessizce bekledi.
Soyunma odasındaki kabinde mayosunu giydirirken zar zor duyulacak bir sesle "Anne, korkuyorum" dedi. Öleceğim sandım o anda. Sesimin titrediğini farkettirmemeye çalışarak, "Biliyorum canım, ben de yeni başlayacağım ve bilmediğim işlerden önce korkarım. Zamanla alıştıkça korkum geçer. Bakalım neler olacak göreceğiz" dedim.
Yeni ve henüz bilmediği herşeyde ilk adımı atması her zaman çok zor oldu. Kendini koyvermesi ve o bilmediği işi yapıvermesi hep vakit aldı. İki yaz önce havuza ayaklarını sokmaya alışmıştı. Hatta sonra çocuk havuzuna inip, beline gelen suda oynamaya başlamıştı. Geçen yaz da, simitle yüzer hale geldi. Bu sene de, artık tamam yüzme öğrenmelisin dedik. Ve spor salonuna geldik.
50-60 kişilik, irili ufaklı çocukların arasında pembe bonesi başında, öylece bir kenarda durdu önce. Havuz etrafındaki ısınma turlarına ve sonraki ısınma hareketlerinin hiç birine katılmadı. Havlusuna sıkı sıkı sarılıp bekledi.
Bu arada, tribünde yerinde rahat duramayan ben de, yüzünü seçmeye çalışarak, her hareketini izliyor ve acaba katılacak mı diye merak ve endişe içinde bekliyordum. Isınma hareketleri bitince, çocuklar havlu ve terliklerini kapıp duş almak üzere soyunma odalarına dönmeye başladıklarında, korktuğum oldu ve ağlamaya başladığını gördüm. Yüzme eğitmeni ablaya yaklaşıp derdini anlatmaya çalıştığını gördükçe, tribün korkuluklarının üzerinden fırlayıp, kendimi olimpik havuzun diğer tarafına atmamak için zor tuttum. Eğitmen abla oldukça sert. Gözyaşlarına prim vermedi ve sırtından hafifçe itekleyerek, soyunma odasına götürdü kızımı. O anda, yanımda oturan ve hop hop zıpladığımı gören hanım "Hiç karışmayın, yoksa alışamaz " dedi. Ben de "Evet görünmeyeyim,değil mi?" dedim. Sanki kafamın içinde bir sarkaç vardı ve katı olmakla kendini koyvermek arasında gidip geliyordu. Oturdum. Beklemeye başladım.
Duşunu alan çocuklar, yaş gruplarına göre kendi eğitmenlerinin yanlarına birer birer koşarlarken, ayaklarını sürüyerek ve ağlayarak havlusuna sarılmış halde geri geldi hatunum. Bu sırada iki tırnağımı kemirmiştim. Diğerlerini kurtardım neyse ki.
Yeni başlayanlar grubu, çocuk havuzuna girmişti bile. En sona kalmıştı ve eğitmeni çağırıyordu. Nihayet suya girdi. Bundan sonrası kolay olur dedim içimden. Uzaktan seçebildiğim kadarıyla artık ağlamıyordu. Grupla birlikte, eğitmenin söylediklerini yapıyordu teker teker. Ben de rahat bir soluk alıp, arkama yaslandım. Bir dahaki sefere, yanımda kahve getireyim diye bile düşündüm.
Bir süre sonra dönüp bana el sallamaya bile başladı. Gülümsüyordu ve eğlendiği her halinden belliydi. Eşiği geçmiştik.
Ders bittiğinde yüzünde heyecan vardı. Sevmişti olanları. Demek ki bir sonra ki ders daha iyi olacak diye düşünürken, soyunma odasında olmadığını farkettim. Eğitmen dahil herkes gelmişti havuzdan ancak bizimki yoktu! Endişe duyargaları daha yeni sakinleşmiş ben, panik halinde koridorlarda dolaşıp adını bağırmaya başladım. Eğitmeni, yolunu şaşırıp başka kapıdan girdi herhalde dedi. Bir de erkek bölümüne bakmalıydım. Oraya doğru koştum ki, pembe havlusuna sarılı, mavi mayolu balığım beni arar halde ve nereye geldiğini bilmez gözlerle giyinip soyunan oğlanların arasından bakıyor.
Seslendim. "Anne eşyalarım nerde?" dedi ben ona sıkı sıkı sarılırken.
Bundan sonrası güle oynaya, duş, giyinme ve saç kurutna faslı idi. Sevdiğini ve yarın gelmek istediğini söyledi.
İkimiz de çok korktuk ama atlattık. Pazar günü çok daha iyi geçti. Havuzun içinden tribüne bana laf yetiştirmeye ve arkadaşlarıyla birbirlerine su atmaca oynamaya bile başladı.
Ben de bu kez arkama yaslanıp kahvemi içtim.
Sadece, anneler için bone takma kursu var mı diye salondakilere soracaktım. Unuttum. Bir dahaki haftaya artık...

32 yorum:

Adsız dedi ki...

İkinize de geçmiş olsun annelog. Bende hep zorlanırım bıdığım yeni şeyler yaparken, geçen yaz yaz okuluna gönderip, sonrada günlerce kendimi yemiştim. Ama artık büyüdüklerine göre onları biraz daha ortaya itmemiz gerekiyor. Buna alışmaları şart. Yoksa aynı çekingenlik büyüyünce de devam ediyor.

öpüyorum
Neşeli

CRESCENT dedi ki...

Çok duygulandım okurken,bizim iki küçük tavşanı da havuza götürüyoruz ama biz de giriyoruz onlarala beraber.Biz olmadan girselerdi havuza onlar ne yaparlardı acaba diye düşündüm.Tebrikler siz bu sınavı geçmişsiniz, çünkü havuz işi gerçekten ceseret isteyen bir iş:)

zeyno dedi ki...

Annelog, duygularına o kadar ortak oldum ki:Gerçekten insan zaman zaman bu tür ikilemlerde kalıyor.Çocuklarımız en değerli varlıklarımız, onlar için hep iyiyi, güzeli ve mutlu olucakları şeyleri istiyoruz.Ve kimi anlarda derin bir sızı kaplıyor acaba doğru mu yapıyorum, onu zorluyor muyum diye.Ama merak etme annelik öyle bir önsezi veriyor ki insana, doğru olanı seçmiş olduğumuzu görüyoruz sonuçta.Tıpkı kendini zor tutup yanına gitmeyişin ve olayların iyiye doğru gelişmesi gibi...

Bir de yeniden bloguma uğradığına çok sevindim. Umarım ben de bi zorlama yapmamışımdır diye düşünmüştüm:))

sevilay dedi ki...

ilk önce gecmis olsun, ayy okurken aklima bin bir türlü seyler geldi ama düsündügüm cikmadi allah´a sükür.

Cok iyi yapmissin, karismamakla.Bazen biz bir kenarda oturup izlememiz lazim, kendi kizkardesimden biliyorum, aramizda 8 yas farki var ve nerdeyse ben onu büyüttüm, oda su dan cok korkuyordu ama zamanla alismisti.

Umarim kizin birgün olümpiyatlara katilir:))

Sevgilerimle

nimetin.blogspot.com dedi ki...

anne bizde crescent lerle birlikte cocuklari alip gidiyoruz genelde ama onun da dedigi gibi henüz tek başına bırakamadık çocukları. nazan kollukla bile tutunmadan duramiyor. ne güzel sen aşmışın bu sınavı. darisi bize. nasil bu çocuklar tek başına bir birey olacaklar. biz nasil olduk bilmiyorum vallahi

nimet

Annelog Atölye dedi ki...

Neşelicim dediğin doğru, biraz zorlama gerekli.

Crescent Merhaba:) İlk günü atlatmak en zoru dediğin gibi. Yüzmeyi öğrendiğinde rahatlayacağım.

Zeyno MERhaba:) Gerçekten zor tuttum kendimi. Ayrıca zorlamak olur mu hiç, keyifle yazdım ve okudum:)))

Çok teşekkürler Mrsucar:) Umarım bundan sonrakilerde bir problem çıkmaz.

Sevilay bak hiç aklıma gelmedi olimpiyatlar:)) Şimdilik havuzun bir kenarından diğerine yüzsün yeter diyorum ama, belli mi olur?:)

Nimet olurlar olurlar:)) Arada bir kanatlarımızı çekmemiz gerekebiliyor üzerlerinden. Çok zor olsa da.

Aslı Cin dedi ki...

En korktuğum şey,geçmiş olsun.

Balığı benim için öp

Annelog Atölye dedi ki...

Memnuniyetle öperim Aslı:)

Adsız dedi ki...

Yüzmek çok zevkli ve bence yaz aylarında işe yarayan bir aktivite.Bende bir ara merak sarmıştım ders almaya başlamıştım hatta işi abartıp lisans almaya kadar gitti bu kurs işi.Bone takma işine gelince aslında çokta zor değil hatta bir süre sonra bunu artık kızınız yapıyor olacak.İşin zor kısmını atlatığınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.Asıl zor olan bişeyler öğrendikten sonraders saatinin sonunda onu havuzdan çıkarabilmek :)

Age35 dedi ki...

annelogcum ,bizde ekim ayında başladık yüzmeye fakat grubundaki herkes az da olsa birşeylar bildiği için bizimki soğudu bu işden şimdi geri dönemiyoruz da bakalım yazın doğal ortamı bekliycez artık..

Adsız dedi ki...

"Sanki kafamın içinde bir sarkaç vardı ve katı olmakla kendini koyvermek arasında gidip geliyordu."

annelerin neler hissettiğini anlatan ne güzel bir tanımlama bu.

kızına ve sana sevgiler:)

Adsız dedi ki...

Hadi bakalım şeytanın bacağını kırmışsınız.Genel olarak çocuklar böyle sanırım,ilk defa yanlız birşeye başlamaları çok zor,hatta onlara uysan bir daha götürmemeye bile karar verebiliyor insan.Ama çok iyi yapmışsın onu kendi haline bırakıp kararı kendi vermesi süper.Bizdede aynı durumlar söz konusu ilk başlangıçlar hep zor oldu ama sonraları orada seni istemiyorlar bile.Bu yaz havuzlar pembe boneliden korksunlar.
Sevgiler
Ayşen

Annelog Atölye dedi ki...

Gitarcığım Merhaba:) Moral oldu bak yazdıkların. Galiba haklısın çıkartamayacağız bu sefer de:)

Age35 MErhaba:) Evet pek üstüne gitmemek gerek galiba. Çok hassas ayarlar yapmak gerekiyor bazen, bazen de tutup kolundan atmak. Biz ikinciye daha yakın birşeyler yapmaya çalıştık. Bakalım.Umarım sizde de doğal yollar işe yarar.

Vildan Merhaba:) Beğenmene çok sevindim, ne hissettiğimle %100 uyuşuyor bu tanım.

Ayşen Ablacım Merhaba:)Umarım başladığı gibi iyi gider. İlayda'yı çok özledim ben bu arada.

sevil dedi ki...

gozunuz aydin olsun. yaza kadar tamamen yuzuyor olur insallah.

benim veled sansliydi bu konuda amcasi yuzme hocasi 2 senedir balik gibi yuzuyor oglum.
ben cok korkardim yuzmekten yaklasik 5 sene evvel kayinvalidem ogretti yuzmeyi bu konuda ilkimdir heralde :))

Annelog Atölye dedi ki...

Süpersin Sevil!:)Tebriklerimi kabul et. Olsun geç olsun güç olmasın, öğrenmişsin ya:)Dediğin gibi umarım yüzsüyor olur yaza:)

Adsız dedi ki...

Canım annelog biz evde devamlı Sumru Hn. la beraberiz.Bildiğin gibi İlayda bebeği Eceyi kucağına aldığı zaman hemen isim değişikliği oluyor.
En kısa zamanda görüşelim canım.Hani gelecektiniz?

Annelog Atölye dedi ki...

Evet gelecektik olmadı bir türlü:( E bi de siz de evde durmadınııııız:))

Aslı Cin dedi ki...

Annelog yorumun geldi.
Aslında yorumlar sadece mailime geliyor şifreleme falan da yok niye gelmiyor ki?

Hadi yaz yorumunu ,merakla bekliyorum :)

Annelog Atölye dedi ki...

Hah yapabildim demek!Tamam o zaman Aslı:)

Adsız dedi ki...

Bak sen şimdi.sen ne zaman dedinde ben sizi beklemedim.Her zaman beklerim bir telf. yeter.
AYŞEN

Annelog Atölye dedi ki...

Yağ gibi de üste çıkarım böyle:))Eksik olma Ayşen Ablacım, biliyorum beklemez misin hiç. Havalar azıcık daha ısınsa da brunchlara başlasak. Di mi?

aza dedi ki...

tebrik ederim çoçukları bu şekilde aktivitelere yönlendirmek hem sorumluluk sabi hemde güven aşılar bence ama herşeyden önemlisi gelecekle ilgili doğru kararlar verir secenekleri denedikçe bakarsınız yüzmedede dünya capında bir mavi malığımız olur ve biz bu ufaklığın bu işe ilk adım hikayesini biliyoruz demekte bizim gururumuz olur:)sevgilerimle

Annelog Atölye dedi ki...

Mavimartı Merhaba:) Uğramana çok sevindim. Sevilay'ın yorumundan sonra, dün ben de aynı şeyi düşündüm. Hayal kurmak güzel. ama tabii belli mi olur?:)))

Adsız dedi ki...

hadi geçmiş olsun arkadaşım..hem kuzum eceye hemde sana.. darısı onur kuşumun başına diyelim:)ebru&bora&poyraz

Annelog Atölye dedi ki...

Onur için bu kadar beklemeyiz diyorum ama bakacağız Ebruşum:)

crystalsdreams dedi ki...

anne olmak istiyorum sizleri okuyunca yaa:) hem zor hem güzel,şu havuz macerasındaki duygular,heyecan...Ne güzel anlar bunlarr..Annelogcumm küçük balığına ve sana tebrikler:)Yeni maceralarınızı bekliyorum..

crystalsdreams dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

sevgili annelog, ikinize de masallah...cok guzel olmus bence, ben de bir kizim olsun istiyorum :)
bone takma konusunda, en nefret ettigim seylerin basinda gelir :)
sevgiler.

Ebrûlî dedi ki...

yüzmeyi küçük yaşlarda öğrenmek daha kolay olur sanırım..

Annelog Atölye dedi ki...

Crystal Merhaba:)Çocuklarla macera hiç bitmiyor, yeni bölümlerde görüşmek üzere:))

Zeynep Merhaba:)Umarım arzu ettiğin gibi bir kızın olur. Kız erkek gerçekten farketmiyor bence. Bu sabah oğlumu yiyip bitirecektim az kalsın. Sağlıklı olsunlar yeter. O yüzden kızın olmazsa da üzülme. Gelinin olur:))

Ebruli Merhaba:)Uğramana çok sevindim, ben de hemen bakıyorum:)

ibeking dedi ki...

pek bir keyifle okudum..bak görürsün yaza kadar ne taklalar atar o suda...herşeyin ilk seferi zor..bizimde yufka yüreklerimize senin yaptığın gibi taş basıp hemen müdahele etmememiz lazım galiba...

Annelog Atölye dedi ki...

İbekiiiing Merhaba:))Atar diy mi? Evet öyle yapmak gerekiyor da her zaman olamayabiliyor:(